Deve Kuşu Yumurtası Geleneği
EDİRNE’de Osmanlı döneminden kalma tarihi Arasta ve Alipaşa çarşılarında, haşereleri uzaklaştırıp koruduğuna inanılan deve kuşu yumurtası asma geleneği devam ettiriliyor. Trakya Üniversitesi’nden emekli sanat tarihçisi Prof. Dr. Engin Beksaç, “Deve kuşu yumurtasının genellikle haşerata karşı bir koruyucu unsur olarak kullanılma geleneği var. Mimaride, koruyucu tılsım şeklinde kullanıldığı da biliniyor. Haşereyi kaçırma geleneğinden çok, koruyuculuk geleneğiyle bağlantılı olarak karşımıza çıkabiliyor” dedi.
Edirne’de 16’ncı yüzyıl eserleri tarihi Arasta ile Alipaşa çarşıları esnafı, yaklaşık 7 yıl önce böcek ve örümceklerle mücadele edebilmek için Osmanlı’da da kullanılan deve kuşu yumurtası temin etti. Esnaf, gelenek gereği asıldığı yeri haşerelerden koruduğuna inanılan yumurtayı çarşının tavanına astı. Yaklaşık 7 yıldır tarihi çarşılarda asılı olan deve kuşu yumurtasının çok eski bir gelenek olduğunu söyleyen Trakya Üniversitesi’nden emekli sanat tarihçisi Prof. Dr. Engin Beksaç, mimaride koruyucu tılsım şeklinde kullanıldığını da dile getirdi.
‘KULLANIMI OSMANLI ÖNCESİNE KADAR DAYANIYOR’
Deve kuşu yumurtası kullanımının Osmanlı öncesine dayandığını anlatan Prof. Dr. Beksaç, “Deve kuşu yumurtası kullanma geleneği aslında çok eskilere dayanıyor. Hatta o kadar eski ki tarihlemesi zor yapılabilen çağlara kadar deve kuşu yumurtasının kullanımı var. Yani 16-17’nci yüzyıldaki kullanım yeni değil. Daha önce Akdeniz çevresinde olsun, Hindistan çevrelerinde olsun pek çok eski uygarlıkta biz bunu görebiliyoruz. Yapılan kazılarda erken insan kalıntıları arasında bile deve kuşu yumurtalarına rastlanıyor. Deve kuşu yumurtasının genellikle haşerata karşı, haşereye karşı bir koruyucu unsur olarak kullanılma geleneği var. Osmanlı’nın kullanış nedenlerinden biri de bu. Deve kuşunun özellikle bozulmuş deve kuşu yumurtasının haşereyi yok ettiğine, kaçırdığına dair bir inanış var ve o yüzden kullanılıyor” dedi.
Deve kuşu yumurtasının sadece haşere kaçırma geleneğinin yanı sıra koruyucu olarak kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Beksaç, “Koruyucu unsur olarak da kullanıldığını biliyoruz. Yani mimaride bir koruyucu tılsım şeklinde kullanıldığı da biliniyor. Mesela pek çok yerde yumurta biçiminde porselen veya taştan hazırlanmış farklı şeyler de var, asılan unsurlar da görebiliyoruz ki bu da haşereyi kaçırma geleneğinden çok koruyuculuk geleneğiyle bağlantılı olarak karşımıza çıkabiliyor. Ama genellikle halk arasındaki inanış; örümcekler başta olmak üzere diğer bütün haşereyi kaçırmış olmasıdır” diye konuştu.
‘DÜNYANIN BİRÇOK YERİNDE BU İNANIŞ VAR’
Prof. Dr. Engin Beksaç, çarşı esnafının da koruyucu özelliğine inandığı için yumurtayı astığını belirterek, “Arasta Çarşısı’nda da çok eski geleneklerden birinin uzantılarını görüyoruz. Yani çok yeni bir şey olsa da bu eski inancın, eski geleneklerin burada daha önce kullanılmış olan yumurtaların akılda kalan bir yansıması olarak günümüze intikal ediyor. Genellikle ilginç bir biçimde bu koruyuculuğun olduğuna dair bir inanç halk arasında mevcut. Yani dünyanın pek çok yerinde deve kuşu yumurtasının bulunabildiği pek çok yerde bu inanış var. Buradaki esnafın da muhtemelen burada bulunan eski bazı örneklerin hafızasında kalmış bir yansıması olarak kullanılan bir deve kuşu yumurtası olgusu var” ifadelerini kullandı.
‘ÇARŞIDA ÖRÜMCEK AĞI KALMADI’
Arasta Çarşısı esnafından Mehmet Üstün de deve kuşu yumurtasının özelliğine değinerek, “Eskiden camilerde örümcek ağı yapmasın diye deve kuşu yumurtası konduğunu biliyoruz. Özelliği bozuk olması. Biz de ondan dolayı, örümcek olmasın diye koyduk. Yani bir anlamda geleneği devam ettiriyoruz. Biz de internetten öğrendik bu işe yaradığını. Biliyorsunuz çarşı da büyük, tavanları yüksek, temizliği zor. Bu anlamda işimize yarıyor. Tabii belli bir süre sonra özelliğini yitiriyor, yenilemek gerekiyor. Yaklaşık 7 yılda 1 yenilenmesi lazım. En son 7 yıl önce takmıştık, artık bizim de yenilememiz gerekiyor çünkü son zamanlarda artık örümcek ağı görmeye başladık bazı yerlerde” dedi.
‘HAŞERELERDEN KURTULDUK’
Esnaf Ercan Ere ise çarşının temizliği konusunda da yumurtanın işlerine yaradığını anlatarak, “Eskiden daha çok örümcek ve haşere vardı ama şu an yok. Nasıl bir etkisi varsa, o yumurtanın kokusu bir salgı yapıyormuş ve ondan dolayı da hiçbir haşere gelmiyormuş. Temizlemesi çok zor bir yer. Kapalı yer olduğu için zahmetli oluyor. Böcekler olduğu için de camlarda çok birikiyorlar. Daha önce temizlerken arkadaşlarımız da düşüp yaralandı. Artık bu sayede hem bu dertten kurtulduk hem de haşerelerden kurtulduk” diye konuştu.